İletişimin Çıkmazları
Bu gün size iletişim alanında öncü isimlerin eşlik ettiği bir konferansı referans alıp duyduklarımdan bahsetmek istiyorum.
İletişim alanı ilk önce bir fakülte çatısı altında yer edinemeyip meslek yüksek okulu olarak sınıflandırılırken daha sonra verilen çabalar sayesinde fakülte olmuş.
İletişim dendiği zaman akla gelen gazetecilik, halk ilişkiler ve reklamcılık, radyo ve televizyon vs. bölümlerin alanında eğitim almamış kişilerce icra edildiği dönemlerinden. Eğitimini almış ama sektör için yeterli niteliklere sahip olmayan mezunlardan da bahsedebiliriz konferans çerçevesinde.
Sektör içinde yer bulamayan iletişim mezunlarından bahsedebiliriz örneğin. Mezun sayısıyla sektör içindeki minicik boşluğun uyuşmaması ve işsizten söz ediyorum.
Aslında bana tuhaf geldiğini söylemek istiyorum zamanında bu sektörler için eğitimli kişiler bulmak zorken şimdi mezundan adım atılmıyor olmasından dem vuruyorum. Söylendiği gibi mezunların yetenek, beceri eksikliği ve talebin tam anlamıyla karşılık bulamaması da tabi ki çok önemli bakıldığında.
Bakmasını bilirsek küreselleşen dünya içinde iletişim mezunlarının yabancı dil eksikliği de gözümüze mutlaka batacaktır.
Bana sorarsanız eğitim olanaklarının tartışılması, köklü çözümler bulunması gerektiğini söyleyebilirim. Mesela uygulamalı eğitimin göz ardı edilişi, haber yazmayı bilmeyen öğrencinin gazetecilik mezunu olması işte tam bundan bahsediyorum ya da belirli meslek grupları dışındaki alanların meslek bile sayılmaması.
Gereken önemin verilmediği çok ortada iletişim ağının her gün ileriye gittiği de ortadayken.
Yorumlar
Yorum Gönder